29 Haziran 2008 Pazar

“YEK”

“YEK” hepimiz için çok önemli bunu sakın unutmayın.

Şimdi diyeceksiniz ki “YEK” ne? Haklısınız da…”YEK” ; yani “Yenilenebilir Enerji Kaynakları”. Ne ki bunlar ve bizim için bu kadar önemli?

Önemli dediğim şeyler aslında “güneş, rüzgar ve su”.

Dünyada sanırım yeteri kadar var bu enerjilerden.

Peki diyeceksiniz ki; kullanılmıyor da mı söylüyorsun. Elbette kullanılıyor. Fakat, bir kömür kadar, doğalgaz kadar, petrol kadar kullanılmıyor. Ve ayrıca bu kullanılıyor dediklerim enerji türü değil, sadece enerji üretmek için kullanılan yakıtlar. Peki bu kullanılan yakıtlar hiç mi bitmeyecek. Elbette bitecek.

Peki alternatif olan enerji türleri yok mu?
Tabi ki var. Peki bunları kullanınca ne olacak? Yani nasıl bir alternatiflik sağlayacak.

“Güneş enerjisi”; En basitinden düşünelim; çoğumuz evlerin üstünde duran güneş enerjisi sistemlerini biliyoruz. Bu enerji sistemleri sayesinde hiçbir yardımcı yakıt, enerji vb. türden madde kullanmadan sadece güneş enerjisi ile insanlar evlerinde sıcak su kullanmakta. Bunu sağlayan tabiî ki güneş pilleri, toplayıcılar vb.

“Rüzgar enerjisi”; Bu nasıl sağlanıyor peki? Rüzgar değirmenleri sayesinde kinetik enerji mekaniğe çevrilerek elektrik enerjisi üretiliyor. Ülkemizde de bunun örnekleri mevcut, mesela Datça, Bozcaada. Datça da bu işle ilgili çalışmalar başlamış durumda. Bozcaada’nın ise elektrik ihtiyacı tamamen rüzgar değirmenlerinden elde edilmektedir.

Jeotermal enerji, ülkemizde birçok ilde kullanılan bir enerji türüdür. Özelliklede ısınmada kullanılır. Ve çok basit bir sistemde binalara bir merkezden yollanıyor. Bu sayede evlerin ısınması çok az enerji ve maliyetle sağlanıyor. Bu illerin başında Kütahya, Afyon, Balıkesir gelmektedir. Ve birkaç ilde de bununla ilgili çalışmalar yürütülmektedir.

“Su enerjisi”; ülkemiz 3 bir yanı denizlerle çevrili ve ayrıca nehirlere sahip bir ülke. En önemlisi denizlerle çevrili olmasıdır. Zaten nehirlerimiz üzerinde bulunan barajlar sayesinde enerji üretimi sağlanmaktadır. Fakat denizlerden de faydalanmamız mümkündür. Bunun çeşitli yolları bulunmakta ama ülkemizde kullanılabilecek en uygun türü Dalga enerjisidir. Ülkemiz uzun bir kıyı şeridine sahiptir. Bu yöntemle elektrik üretimi yapılabilir ve bu kalıcı bir çözümdür.

Bu bahsettiğimiz enerji türlerinin maliyetleri ise şu an kullanmakta olduğumuz yakıtlara göre çok daha ucuz. Ve hatta fosil yakıtlara oranla öyle avantajlı ki. Bu yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Kısaca Yenilenebilir Enerji Kaynakları’ndan bahsetmeye çalıştım.

Ve unutmayın “Güneş, Rüzgar ve Su bize yeter “

18 Haziran 2008 Çarşamba

Noktalam işaretleri...

Çok sevdiğim bi arkadaşıma ait bir yazı..Kendisinden yayınlamak için izin aldım...

"
cümlelerime hep senle başladım.seninle yapılan her hatanın ardından hep noktalar koymak istedim.Sana olan sevgimin beni yenmesi yüzünden hep virgüllerle bağladım cümlelerimi.Ama sen bana hiçbirşey demeden bir anda cümlelerimin sonuna üç nokta koydun.Sanki benim sana olan sevgim bitti ,ama senin bana olan sevgin sonsuza kadar sürecek der gibiydin bu üç noktayla.Keşke bir kere de olsa bana iki nokta hakkı verseydin birinci kişinin ağzından dinlerdin o zaman sana olan aşkımın büyüklüğünü..."

1 Haziran 2008 Pazar

Eski...

Eski denince akla o kadar çok şey gelirki..Benim ilk aklıma gelen ise eski günlerim..Yani çocukluğum...O kadar güzeldi ki çocukluğum...Aslında çokta eski sayılmaz çünkü hala büyümemiş bir çocuk olduğum için...Günümüzdeki çocuklara bir bakıyorumda ne kadar şanslılar...Gerçi teknolojik yönden şanslılar sadece..Aslında çok şanssızlar...Bunun sebebi ise benim dönemimdeki çocukların yaşadıkları hiçbirşeyi yaşamıyorlar..Ben zamanında sabahtan akşama kadar sokakta oyunlar oynardım arkadaşlarımla...Hele de mahalleler arası yaptıgımız futbol maçları yokmuydu...Hala onları özlerim...En çokta oyuncaklarımı özlerim...Ki hala evde saklarım onları...Küçükken ayrı bi önemleri vardı benim için onların..Lego diye tabir ettiğimiz oyuncaklar vardı onlardan neler yapardım neler...Evler,arabalar,robotlar vb. bir sürü şey..Benim hastalık gibi bir huyum vardı yaptığım o şeyleri odamda yüksek bir yere kaldırıp canım sıkılıncaya kadar bozmadan saklardım...Hele birde ev yaptıysam onun içine küçük lamba felan koyup gece lambası yapardım...Onlara annem babam bile dokunamazdı..Annemin " yeter artık kaldır şunları vitrinden " deyişi bile hala kulaklarımda çınlar...Artık eskisi gibi oynayamıyorum onlarla...Öyle ki neredeyse unuttum nasıl ev,araba yaptığımı.İnsan zaman geçtikçe anlıyor eskilerin ne kadar değerli olduğunu.O yaştayken o oyuncaklarımı özliyeceğim hiç aklıma gelmezdi..Aslında bir tek oyuncaklarımı değil ben o yaştaki "beni" özlüyorum...Ve bir şeyden eminimki o günlerim geri gelmiyecek...İşte bu yüzden "eski" benim için hep değerli olucak...